Çiğ, işlenmemiş gıdalar -özellikle meyve ve sebzeler- genellikle pişmiş veya işlenmiş alternatiflere göre daha sağlıklı kabul edilir. Peki bu her zaman doğru mudur?
Tam, işlenmemiş bitkisel gıdaların çeşitli sağlık yararları vardır. Doğal olarak kronik hastalıklarla ilişkilendirilen sodyum, şeker ve doymuş yağ açısından daha düşüktürler. Ayrıca iltihapla savaşan ve hastalık riskini azaltan sağlıklı besinler, lif ve antioksidanların iyi kaynaklarıdırlar.
Ek olarak, yüksek sıcaklıkta ısıtma veya pişirmeden kaçınmak, hastalık riskiyle ilişkili belirli yan ürünlerin alımını azaltabilir. Ancak, pişmiş sebzeler yerine çiğ sebzeleri seçmenin potansiyel dezavantajları vardır.
Pişirmenin sebzeler üzerinde olumlu etkileri olabilir, besinlerin biyoyararlılığını artırabilir ve vücut tarafından emilimini iyileştirebilir.
Lif: Sebze veya meyve pişirmek sindirimi iyileştirebilir. Sindirimi zor olabilen çözünmeyen lif miktarını azaltır. Bu özellikle inflamatuar bağırsak hastalığı gibi gastrointestinal rahatsızlıkları olanlar için geçerlidir. Fasulye ve bazı tahıllar pişirildiğinde daha iyi sindirilir çünkü ısı bu yiyeceklerin sindirime karşı savaşmak için ürettiği bileşikleri etkisiz hale getirir.
Vitaminler, mineraller ve antioksidanlar: Kaynatma, C vitamini ve B vitaminleri gibi belirli suda çözünen vitaminleri azaltır, ancak A, D ve E gibi yağda çözünen vitaminler etkilenmez. Örneğin, pişmiş havuçlar, çiğ olanlardan daha fazla antioksidan beta-karoten içerir ve lahana, kara lahana ve domatesleri pişirmek, besinlerin vücut tarafından daha kolay emilmesini sağlar.
Oksalatlar: Oksalatlar, kalsiyuma bağlandığı ve böbrek taşı oluşumuna katkıda bulunduğu bilinen yapraklı yeşil sebzeler ve pancar gibi bitkisel besinlerde bulunan bileşiklerdir. Pişirme, oksalatların emilimini azaltır ve böbrek taşlarını önlemeye çalışanlar için önerilir.
Enzimler: Enzimler, besinleri parçalamaya ve sindirimi kolaylaştırmaya yardımcı olan proteinlerdir. Pişirme, meyve ve sebzelerdeki bazı bitki enzimlerini yok edebilir. Ancak düzgün çalıştığında, vücut, eklenen bitki enzimleri olmadan sindirim sürecine yardımcı olmak için bu enzimlerden yeterli miktarda üretir.
Bazı vitaminler yağla birleştiğinde vücut tarafından daha iyi emilir. Bunlar arasında A vitamini (havuç, tatlı patates ve kabak), K vitamini (yapraklı yeşillikler, brokoli ve soğan), D vitamini (mantar) ve E vitamini (yapraklı yeşillikler, kırmızı dolmalık biber ve kuşkonmaz) bulunur. Bu yiyeceklerden en iyi şekilde yararlanmak için öğüne sağlıklı miktarda besleyici yağ eklediğinizden emin olun.
Kadına karşı şiddet, önlenmesi gereken toplumsal bir sorundur. Kadınların fiziksel, psikolojik ve cinsel yönden şiddete maruz bırakılmasına karşı çıkmalı ve dur demeliyiz. Herkesin eşit ve özgür bir şekilde yaşayabilmesi için kadına karşı şiddete karşı mücadele etmeli, şiddeti tolere etmemeliyiz. Kadına karşı şiddete DUR de!
Üşütmelerin baş düşmanı limon, C vitamini açısından oldukça zengin bir meyvedir. C vitamini, bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu mikroplara karşı korur ve hastalıklara karşı direnç sağlar. Bu nedenle limon tüketmek, üşütmeleri önlemekte önemli bir rol oynar. Ayrıca limon, antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu için boğaz ağrısı gibi semptomları hafifletmeye de yardımcı olabilir. Günlük beslenme programına limon eklemek, vücudu koruma altına alarak üşütme riskini azaltabilir.
Sirtuin diyeti (Sirtfood Diet), "sirtuin" adı verilen proteinlerin aktivitesini artırmayı hedefleyen bir beslenme planıdır. Sirtuinler, hücresel düzenleme, yaşlanma süreci, metabolizma ve yağ yakımı gibi vücut fonksiyonlarında önemli bir rol oynar. Bu diyet, sirtuin aktivitesini artırdığı düşünülen belirli yiyecekleri tüketmeye odaklanır.
Modern yaşamın hızı, stresi ve çeşitli zararlı maddelerle dolu çevresi, vücudumuzun zaman zaman bir temizliğe, bir nefes alma sürecine ihtiyaç duyduğunu hissettirir. İşte tam da bu noktada devreye giren detoks, vücudu temizleyerek, enerjiyi artırarak ve genel sağlığı destekleyerek bir rahatlama ve yeniden doğuş sağlar. Bu blog yazısında, detoksun derinliklerine bir yolculuk yapacak, bu etkileyici sürecin faydalarını, yöntemlerini ve detoksun sağlıklı yaşam tarzımıza olan etkilerini keşfedeceğiz.
Defne yaprağı çayı, antioksidan ve antiinflamatuar özellikleri sayesinde vücuda birçok fayda sağlayabilir. Sindirim sistemini düzenleyebilir, bağışıklık sistemini güçlendirebilir, stresi azaltabilir ve vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olabilir. Ayrıca, defne yaprağı çayının cilt sağlığına da olumlu etkileri olduğu bilinmektedir.
İnsülin duyarlılığını artırmak, kan şekeri kontrolünü iyileştirmek ve metabolik sağlık üzerinde olumlu etkiler sağlamak için önemlidir.